Palenque Kızıl Kraliçesinin Mezarının Gizemi Nedir?

Araştırmacı Meksikalı arkeolog Arnoldo Gonzalez Cruz 1994 yılında MS 600 veya 700 yıllarına dayanan eşsiz bir mezar keşfetti.  Arkeloog’lar mezar odasını açtıklarında gözlerine inanamadılar 

Keşfedilip açılan mezar, antik Maya kenti Palenque’nin kalıntıları arasında, XIII Tapınağı’nın içinde yer almaktaydı. Tapınakta, yapım sırasını ve onu inşa etmede kullanılan yöntemleri keşfetmek için kazılar yapıldı. Çalışmalar 1973’te Jorge Acosta’nın liderliğindeki bir ekip tarafından başlatıldı ve  Mezar odası denilen alan bulunmuş oldu.

Arkeologlar, heyecanla mezar olduğuna inandıkları alanı temizlemeye başladılar ve alt yapının ikinci katının dikey bölümünde, Temple Plaza seviyesinin yaklaşık 2.80 metre (9.19 ft.) Üzerinde, küçük bir tıkanmış kapı keşfettiler. 

Bloğu kaldırdıklarında, Palenque’de bugüne kadar keşfedilen en iyi korunmuş galerilerden birine giden altı metre (19.69 ft.) Uzunluğunda bir koridor gördüler. Hemen ileride birkaç metre ötede, diğer muhteşem koridorlar ve odalar arasında, muhteşem bir hazine onları bekliyordu.

Arkeologlar mezarı 1994 yılında açtıklarında şok oldular. Önlerinde şimdiye kadar yaptıkları en inanılmaz keşif görünmüştü. Tarihi Palenque şehrinin kalbinde inanılmaz derecede güzel bir mezar buldular. Arnoldo González Cruz’un odaya bir açılış yaptıktan sonra ilk izlenimlerini şöyle anlatmıştır.

İskelet, etkileyiciydi üzerinde bir inci, yeşim taşı, deniz kabukları ve kemik iğneleri koleksiyonuyla dekore edilmişti. Kafatası orijinal olarak yassı yuvarlak yeşim boncuklardan yapılmış bir diadem ile zenginleştirilmiş ve kadının göğsü de düz obsidiyen ve yeşim taşlarıyla kaplıydı.  

Yüz, malakit parçalarından yapılmış bir cenaze maskesi ile kapatıldı. Lahitin içinde arkeologlar, içinde küçük bir kireçtaşı heykelcik bulunan bir deniz kabuğu da keşfettiler.

Kadın kalıntılarının yanı sıra odanın içine bir adam da gömülmüştü. Bu iskeletin onun hizmetkarı olduğu sanılıyor ve kraliçesiyle birlikte öbür dünyaya gönderildiği varsayılıyor.

Arkeologlar, mezarda bulunan kadına ” Kızıl Kraliçe ” adını verdiler. Kalıntıları Meksika Ulusal Arkeoloji ve Tarih Enstitüsü’nün laboratuvarına nakledildi. Arkeologlar, mezarın içinde bulunan çömleklerin,  MS 600 ile 700 arasında yapılmış olduğunu tahmin ediyorlar. 

Analiz karbon 14 testi ve yüz rekonstrüksiyonunu içeriyordu. Bununla birlikte ekip, kadının yaklaşık altmış yaşındayken öldüğünü ve osteoporoz geçirdiğini buldu. Dahası, diyetinin çoğunlukla ete dayalı olduğu ortaya çıktı. Ayrıca çok sağlıklı dişleri vardı, bu o dönemde Maya halkı için tipik olmayan bir şeydi. Mezar muhteşem bir keşif olmasına rağmen, Arkeologlar hayal kırıklıklarını gizleyemediler: Odanın içinde ismini doğrulamalarına izin verecek herhangi bir yazı veya işaret bulamadılar.

Palenque, Maya halkı tarafından Lekamha olarak adlandırılmıştır. Bu kelime “Büyük Su” anlamına gelir. MÖ 3. yy civarında inşa edilmiş ve MS 8. yy’ın sonuna kadar iskan edilmiş etkileyici bir şehirdi. 

Bu, birçok erkek ve kadın hükümdar için siyasi bir merkez ve başkentti. Şimdi site Chiapas eyaletinin bir bölümünde yer almaktadır. 2,5 kilometre kareye (1 mil kare) kadar alanı kapsar. Arkeologlar, Palenque antik kentinin şimdiye kadar yalnızca% 10’unun keşfedildiğini iddia ediyor.

Kızıl Kraliçe’nin mezarı dışında bir başka önemli keşif de Büyük Pacal olarak da bilinen K’inich Janaab Pakal’ın mezarıdır. MS 7. yüzyılda hüküm sürdü ve Yazıtlar Tapınağı adlı tapınağa gömüldü

.

Palenque, en ünlü antik şehirlerden biri ve Maya medeniyetiyle bağlantılı en büyüleyici yerlerden biri olmaya devam ediyor. Bazı insanlar, o yerin özel bir enerji kaynağına sahip olduğuna inanıyor. Maya kültürünün sırlarını keşfetmek, muhteşem harabeler arasında bir macera yaşamak ve kadınların kendi tarihlerini yazdıkları bir şehrin eşsiz atmosferinin tadını çıkarmak için binlerce insan oraya gidiyor.

Kırmızı Kraliçe’nin kalıntıları Haziran 2012’de Palenque’e geri döndü. Piramidin içindeki yüksek nem nedeniyle orijinal mezarında yeniden gömülemedi. Ancak, eski evine yakın farklı bir yerde yeniden gömüldü.

Temmuz 2018’de, Kızıl Kraliçe’nin cenaze törenleri, özellikleri, cenaze takıları ve ölüm maskesi arkeologlar ve tarihçiler tarafından restore edildi ve Mexico City’de sergilendi.