Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 24 °C
Az Bulutlu

Vahdet Ve Vucûd

05.10.2019
504
A+
A-
Vahdet Ve Vucûd
images%2B%25282%2529

Bugün bir matematiksel önerme yada mantıksal yada duygusal veya inançsal bir yargı ifadesi ile başlayalım yazmaya istedim.
”Tek birdir o,herşeyi yaratan!”..Doğru mudur yoksa yanlış mıdır?
Bu önerme bir inanç öğesinin dışa vurumu da olabilir,bir sorgu cümlesinin ifadesi de,tasdik veya tekzib bekleyen öylesine bir tümce de…
İnsan,aklını ve mantığını kullanmanın yanı sıra duygularını ve inançlarını da harekete geçiren baz alan,referans gösteren bir varlıktır.Tüm yaşamı boyunca bu bileşenlerden mürekkep bir yargı ve eylem düzeneğini istihdam eden bizler insanoğlu,bu bağlamda nasıl bir tarifi de hak ediyoruz bu da ayrı bir konu,yani insan duygusal mı,akıllı mı,mantıklı mı,yoksa inançlı mı yada inançsız mı tarif ve tabir edilmeli!?Zaman zaman bu sorunun yanıtı işte her durumsala göre değişebilmektedir.
Ama öyle şeyler vardır ki ya pozitiftir yada negatif,ya vardır yada yoktur,ya doğrudur yada yanlış,ya hakikidir yada sahte…İşte burada matematik hakemlik yapıp bir sonuç alma girişimine ihtiyaç duyulur,peki ya böyleyse bizi yöneten,yönlendiren,etkileyen,akıl,mantık,duygu ve inanç bu hakemi kabul edecek mi yada müracaatı onaylayacak mı ve de sonucu benimseyecek mi!?Bu da ayrı bir muamma ama sonuç ne olursa olsun taraflar en az üç tane olacaktır.Bu da bir önerme oldu ya neyse;”kabul eden”,”inkar eden” ve ”yorumsuz” kalmayı tercih eden(çekimser)taraflar,ama burada da işin siyasi pratiği açsından çekimserler yok sayılıp kabul edenler ve inkar edenler diye iki taraf ortaya çıkartılabilir yada tümden tek bir sınıf şeklinde tamamen kabul yada tamamen reddetme gerçekleşecektir.Yani ne yaparsak yapalım zıtlık,tenakus bir şekilde temerküze,tenasübe ve temayüze meydan okuyacaktır.O halde ”her şey zıttı ile kaimdir!”sözü kendini bir defa daha kendince ispatlamış olmaktadır.
Evet bu girizgahtan sonra konuyu artık geliştirelim.Bir şey yoksa hiçbir şey vardır,yani hiçbir şeyin olmama durumu imkansızdır,yokluk muhaldir,mutlaka ama mutlaka bir şey vardır,bir şeyi kabul etmeme de bir eylem içerdiğinden o eylemin varlığı bir şeyin mutlaka var olduğunun ispatıdır.Yani hiç bir şeyin olmadığını iddia eden kişi kendi gerçekliğini inkar etmiş olur.Buradan hareketle bir şeyin varlığına iman etmenin ötesinde o şeye şuhud etmek yani kabul etmek aklın ilk şartıdır.Öyleyse bundan sonrası artık mantığın dışında,duygu ve inançlar ile tanımlanabilecek,tartışılacak bir çok ifadeye açık bir okyanustur.Kimisi çok zorlamaz ama merak edenler bu okyanusta yüzmeyi isteyebilir bu gayet doğaldır,..Şimdi konunun başlığını ele alalım ”vahdet”,tekliği,birliği,en sadeliği,eşsizliği,başlangıcı ve sonu ifade eder.”Vücud”ise varlığı,hareketi,dinamizmi,ve etkiyi ifade eder.Evet,vahdet bir tek olana ait bir kavram iken vücud her şeye ait olabilen müşterek bir hali ifade eder.Yani varlık alemi bir vcudun ayrı ayrı cüzleri,mütemmim parçalarıdır ve her birinin ayrı bir vücudu vardır ama maalesef vahdete müşterek,müteallik ve mebni bir şey değildir,”kesret”yani çokluğun ortak kumaşı yada malzemesidir sadece.O halde tasavvufun en çok irdelenen meselesi olan ”vahdet-i vücud” kavramı yani tek bir varlık olma meselesi sadece Tanrının var olması meselesinin felsefeye yansımış yanlış anlaşılmaları umarım burada biraz daha tadil olup tamir edilmiş oldu.Yani tasavvuf,dinimiz İslam’ın beyanı olan Allah’ın varlığı ve birliği meselesini teşrih ederken felsefenin anladığı türden bir beyanda bulunmayıp Allah’ın kelamının kulaklara değil gönüllere işittirmek istediği vacibu’l vücud,vahdet-i ilah meselesinin tebyin etmektedir.
Sonuç olarak,her şeyin başı ve sonu tek bir ilah olan Hz. Allah (C.C.) ilahlıkta tektir her şeyi yaratmıştır ve her şeye gücü yetendir,vesselam…

Arkadaşlarınızla Paylaşın:
BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.