Witali Ve Volcano Istanbulda

10.07.2019

476

A⁺

A^-

Witali Ve Volcano Istanbulda

Yıl 09.06.2008 güzel bir yaz günü kostantinapolisdeyiz yani şimdiki istanbulda. Deniz o kadar güzel görünüyor ki anlatamam. Boğaziçi’nin o gizemli güzelliği karşısında hayran bakışlar arasında köprüden karşıya geçiyoruz. Yanımda volcano, yol yorgunluğu çökmüş üstüne uyukluyor. Ben ise bir cin… iİstanbulu keşfediyorum. Adeta uzun bir yolculuktan sonra merterde iniyoruz. Sabahın erken saati olmasına rağmen insanlar bir oraya bir buraya koşuşturuyor. Arabalar vızır vızır geçiyor. Kalabalık servis bizi bakırköy’de indirdi. Şöyle içime derin bir hava çektim ne de olsa deniz havası… Belki yarar diye… Tabi bu arada acıkmıştık. Şimdi tam güzel bir kahvaltı yapma zamanıydı. Sütaş’ın su böreğinin güzel olduğunu biliyordum. Oraya doğru ilerledik. Ortalarda güzel bir masaya oturduk. Garsonlar ilgiliydi, baya güzel bir servis yaptılar. Saolsunlar istanbul’da olmanın keyfiyle tam yarım tepsi börek yemişiz. Garsonlar kim bunlar demişlerdir, içlerinden. Bilmezler ki keyif kahvaltısı yapıyoruz, tabiki yiyeceğiz.

Güzel bir kahvaltı sonrası işyerimiz olan tiç. merkezine doğru yola çıktık. Tüm işlerimizi bir an önce halledip facesmile.org’un sevilen admini ve moderatörlerini görme fırsatımız olacaktı. Allah’a şükür işlerimizi sorunsuz olarak bitirdik. Şimdi sıra net aleminde tanıştığımız ve beraber site kurduğumuz güzel insanları tanımaya gelmişti. Filateli (gürkan, pelinsu, ekinsu) bir aile işte bukadar uyumlu ve güzel olur. Allah mutluluklarını bozmasın.

Bu arada okadar yorulmuştuk ki oturup bir yerlerde hep beraber akşam yemeği planlamıştık ama gürkan’ın işleri geç biteceği için bu akşam yemeği pilanımız suya düştü. Bizde volcana ile bakırköy’de ün yapmış gelik et lokantasına gidelim dedik. Allah’ım o ne güzel yer öle… Büyük ve ferah… öğrendik ki 185 garson çalışıyormuş. Çift vardiyalı olarak. Bu arada yemeğimizi yiyoruz, bi yorgunluk ki çöktü üstümüze nerdeyse zorla yedik. Hatta fazla söylemişiz. Garsonlara verdik ziyan olmasın siz yeyin diye… Saolsunlar orada da baya ilgi gösterdiler. Çay, kahve derken filateli’den telefon geldi, sizi nereden alalım diye biz bir yeri bilmiyoruz ki ”gelin bizi yemek yediğimiz yerden alın” dedim. Saatler 21.00’ı gösteriyor. Biz ana cadde de köşede bekliyoruz. Gelen geçen kalabalık, bin bir çeşit insanlan, korna sesleri, hiç alışık değiliz böyle yoğun bir yaşama… Bir yandan da volcano’ya bakıyorum kaybolmasın diye. Tutup biri götürmesin. Burası İstanbul nolur nolmaz derken o çok merak ettiğimiz dostlarımız geldi. Gürkan arabadan inerek çok samimi ve sıcak bir karşılama örneği gösterdi. Duygulanmıştık, bir insan senelerce konuştuğu birisi ile bile bazen bu kadar samimi ve içten bir karşılama görmüyordu. kaldı ki biz nette tanışmıştık. Birbirlerini hiç görmemiş kişiler olarak insanlığın içimizdeki payını ölçmüş olduk. Demek ki net her zaman kötü insanları barındırmıyor. Biz ve bizim gibileri her zaman ayrı tutuyorum. Araba da afacan gurubumuzun gözdeleri ekinsu ve pelinsu da var. Şimdi ki moderatörlerimiz volcana ile benim ağzım kulaklarımda… Neden? çünki tanımadığımız koca istanbul’da bi arabalı tanıdığımız var. Gürkan bize dönerek size çok güzel türk kahvesi içireceğim dedi. Merak etmiştik. Acaba bu güzel yer neresiydi? Baya bir uzun yol gittik. İstanbul git git bitmiyor. E5 den gidiyoruz. İçimden bir ses nejat35′ in witaliyi istanbul’da E5 de bırakın dediği geldi. Birazda tırsmıştım. Volcano’nun elinden tutuyordum. Beni indirirlerse onu da çekecektim. Neyse çok güzel, kahve içeçeğimiz yere geldik. İlk bakışta birşeye benzetemedim. Eski yapı evler vardı. Aralarından geçerken bir türbe ile karşılaştık. Duamızı yapmadan geçmedik. Allah kabul etsin, ilerledikçe güzelleşmeye başlamıştı. Kahve içeceğimiz yer ve biraz daha ilerleyince o ne Allah’ım İstanbul ayaklarımın altında adeta… Nereye oturacağımızı şaşırdık. Baktım volcano ağzı açık. Kapat ağzını hiç mi görmedin? dedim. Sanki ben çok görmüştüm. Evet İstanbul’u ilk kez o kadar güzel gördüm. Ne muhteşem görüntüydü yarabbim… O ışıklar… Gece denize yansıması… Karşımda sevdiğim dostlarım, hayatımda bir renkli anın yaşanmasıydı. Adeta methedilen kahveyi yudumluyorum. Gerçekten çok güzel…. Meğer bizim Pierloti içermiş, gelip burada kahvesini… Rahmetli güzel bir sohbet esnasında gürkan nejat35’i telefon ile aradı. Sağ olsun onun da sesini duymuş oldum. Gerçekten çok iyi bir insan o bizim tatlı sapığımız. Gece ilerliyor, bizim muhabbet çok güzel geçiyordu. Dalmışım birden Volcano’nun sesini duydum. Bu anı görüntüleyelim. Resminizi çekim dedi. Sevindik hep beraber resim çekineceğiz. Ben önce moderatörlerimle çekiniyim sonra beraber toplu halde çekiniriz dedim ve bir resim çekindik. Sıra geldi toplu halde çekinmeye, poz verdik. Yok Volcano çekemiyor pil bitmiş. Bu güzel anı ölümsüzleştiremediğimiz için içimden çok kızdım ve pilsiz Volcano dedim kendi kendime… Gürkan bu kez gelin bir güzel yere daha götüreyim sizi dedi. Dolma Bahçe Sarayı’nın bahçesinde çay içeceğiz. O dünyayı sallayan müthiş padişahlarımızı barındırmış, tarihi Dolma Bahçe’de Witali ve Volcano çay içecek. Heyecanla tamam dedik. Pierloti’ye veda ederek oradan uzaklaştık. Uzun bir yolculuktan sonra bahçedeyiz. Çok güzel bir manzara daha… Denizde iki ördek bizim volcano onlara sakız atıyor. ne de olsa Ankara’lı Allahtan ördeklere birşey olmadan çayımızı içtik. Artık dönüş saatimiz yaklaşmıştı. Oradan da kalktık. Arabaya bindik Merter’e doğru gidiyoruz. Yaklaşık 45 dakikamız var otobüsün kalkmasına ama hala yoldayız. Gürkan yolu karıştırdı. Filateli yanlış yoldasın diyor gürkan merak etmeyin diyor. Yok yolu bulamadık yol yapımından dolayı yollar kapalıymış. Saat nerdeyse geldi. Otobüs kalkacak filateli cocuklara dönüp yarın okul yok kızlar hep beraber ankaraya dönüyoruz demesin mi? orada koptuk ama gürkan’ın o azmi yok mu? yolu buldu valla… Sonunda Ulusoy firmasına geldik. Arabadan inip vedalaşma gerçekten bana dokundu. İçim, burktu biraz bu güzel insanlardan ayrılmak. günlerini bize ayırdıkları için bize gösterdikleri bu yakın alaka ve ilgi için tekrar teşekkür eder, huzurlu günler ve mutluluklar dilerim. Teşekkürler Gürkan, teşekkürler filateli, teşekkürler Ekinsu, teşekkürler Pelinsu…

okuokubil.com

Arkadaşlarınızla Paylaşın: